makyavelli gerçekten ahlaksız mıydı, yoksa hepimizden ahlaklı mıydı?

niccolo machiavelli, “kötülüğün öğretmeni”, “despotizmin destekçisi” ve daha nice aşağılayıcı isimle anılan; soyadından “iktidar amacıyla ahlaksız da olsa her yola başvurmanın meşru sayılması” anlamındaki makyavelizm sözcüğünün türetildiği bir siyasal düşünür. peki söylendiği gibi ahlaksız biri miydi makyavelli?

aslında, herkes onu bu denli kötü görmüyordu. shakespeare onun için “katil” derken napoleon bonaparte “okunacak tek kitabın yazarı” der onun için. gramsci ona italyan komünizmi adına sahip çıkarken mussolini onu faşizmle ilişkilendirir ve övgüye boğar. aslında, herkes görmek istediği haliyle görür onu. 1469 italya’sında doğan makyavelli’yi günümüzde hala okunup anlaşılmaya çalışılan biri haline getiren özellik de budur belki. althusser de makyavelli’nin yüzyıllara güncel kalabilmesini ilginç bulur ve bunu açıklarken freud’un “tekinsiz aşinalık” kavramına değinir. “makyavelli’nin, insanlarla hayvanların yaşadığı kırlardan aramıza inmiş de, hep yanımızdaymış, bizimle konuşuyormuş gibi” oluşu ilginçtir gerçekten de. ona olan bu aşinalığımız kendisinin siyasal düşüncelerini insan doğası üzerinden açıklamaya çalışmasıyla da alakalı olabilir. tarihin anlaşılmasının ne kadar önemli olduğuna değinirken onun sürekli tekerrür ettiğini söyleyen makyavelli, “demek ki insanlarda her zaman ve her yerde aynı tutkular bulunduğu için tarih tekerrür etmektedir.” der ve insan psikolojisinin anlaşılması gerektiğini söyler. bu noktada, psikanalizle de sık sık ilişki kurabileceğimiz kavramların varlığını da fark edebiliriz. insanın özünde kötü olduğunu söyler makyavelli. bunun temel bir içgüdüden, 130 yıl sonra hobbes’un “sahiplenici bireycilik” dediği şeyden kaynaklandığını belirtir. insan daima bir şeylere sahip olmak ister ve hırsı asla dinmez. bu nedenle iktidar mücadeleleri de daima var olacaktır. makyavelli’nin sıkça değindiği noktalardan birisi de araçların kullanımıdır. siyasal özne, başarılı olabilmek için doğru araçları seçebilecek(virtu sahibi) bir kişiliğe sahip olmalıdır. peki bu araçların niteliği önemli midir? makyavelli, işte özellikle bu noktada, yani devletin iyiliği için kullanılabilecek her türlü aracın iyi olduğunu söylemesiyle eleştirilir. mesela kardeş katli vatanı korumaya hizmet edebilir, ve makyavelli böyle bir durumu över. siyasal açıdan suçsuz olarak gördüğü bu davranış, “genel iyiliğe” hizmet etmesi açısından ahlakidir de. bunları okumak insana ilk başta makyavelli’nin ahlaksızlığına dair tam bir kabullenme sağlar fakat ardından sorgulamalar da beraberinde gelir: makyavelli’nin görüşleri gerçekten de ahlaksızca mıydı, yoksa makyavelli aslında hepimizden daha mı ahlaklıydı?

bu soruyu, kohlberg’in ahlaki gelişim evrelerini hatırladıktan sonra sormaya başladım aslında. kohlberg, ahlaki gelişimin 3 düzey, 6 evreye ayrıldığını söyler. fakat insanların büyük bir kısmı bu evrelerin birisinde takılıp kalır. makyavelli’nin düşüncelerini -bildiğim kadarıyla- göz önünde bulundurduğumda, onun 6. evrede, “evrensel ahlak ilkeleri eğilimi”nin ön planda tutulduğu evreye göre hareket ettiğini düşünmeye başladım. evet, bizlere oldukça ahlaksız gelebilen kimi ‘araç’lar öne sürüyor, fakat o da bunların ahlaki açıdan yanlış olduğunun farkında. yalnızca, kocaman bir devletin zarar görmesine bunu yeğliyor. osmanlı’da, fetret dönemi’nde bizzat örneğine rastladığımız kardeş katli, evet, başlı başına büyük bir ahlaksızlık örneği, fakat makyavelli bunu devlete hizmet eden bir hareket olarak görmesiyle olayların daha geniş çapta ele alınmasının önemini belirtiyor da olabilir. eğer bu, kohlberg’in en üst aşama olarak gördüğü 6.evreyi kapsıyorsa, aslında makyavelli’nin çoğumuzdan daha ahlaklı olduğunu söyleyebiliriz.

2 Comments

  1. Harika bir yazı olmuş. Mesela ben Machiavelli’yi okuduğumda düşündüğüm; günümüzü göz önünde bulundurunca aslında söylediklerinin, halklar için bir uyarı niteliğinde olabileceğiydi. Aslında bulunduğu ele göre farklı değerleniyor, örneğin bir vatandaşın eline geçtiği takdirde bu bir uyarı olarak dusunulebilecekken, bir devlet büyüğünün elinde, daha çok, belli güncellemeler ve düzenlemelerle uygulanabilecek yöntemler kılavuzu olabilir. Elinize sağlık, tesekkur ederim.

    Liked by 1 kişi

    1. Çok teşekkürler güzel yorumunuz için.:) Machiavelli’yi yalnızca düşünürler değil, halk ve devlet büyükleri de birbirinden çok başka biçimde algılayabiliyorlar dediğiniz gibi. Bir insanın bu kadar farklı şekillerde algılanabilmesi de oldukça ilginç geliyor..

      Liked by 1 kişi

Yorum bırakın